4857 Sayılı İş Kanunu 102 maddesi ücretlerin ödenmemesi durumunda verilecek idari para cezalarına ilişkin hükümler kapsamaktadır.
10.06.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 4857 sayılı İş Kanununun Ücret ile ilgili hükümlere aykırılık başlığını taşıyan 102. maddesinde:” – Bu Kanunun;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/85 md.) 32 nci maddesinde belirtilen ücret ile işçinin bu Kanundan veya toplu iş sözleşmesinden veya iş sözleşmesinden doğan ücret ödemelerini süresi içinde kasden ödemeyen veya eksik ödeyen, 39 uncu maddesinde belirtilen komisyonun belirlediği asgari ücreti işçiye ödemeyen veya noksan ödeyen, ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını zorunlu tutulduğu halde özel olarak açılan banka hesabına ödemeyen işveren, işveren vekili ve üçüncü kişiye bu durumda olan her işçi ve her ay için yüzyirmibeş Türk Lirası idari para cezası ,
b) 37 nci maddesine aykırı olarak ücrete ilişkin hesap pusulası düzenlemeyen veya işçi ücretlerinden 38 inci maddeye aykırı olarak ücret kesme cezası veren veya yaptığı ücret kesintisinin sebebini ve hesabını bildirmeyen 52 nci maddedeki belgeyi vermeyen işveren veya işveren vekiline dörtyüzelli Türk Lirası idari para cezası,
c) 41 inci maddesinde belirtilen fazla çalışmalara ilişkin ücreti ödemeyen, işçiye hak ettiği serbest zamanı altı ay zarfında kullandırmayan, fazla saatlerde yapılacak çalışmalar için işçinin onayını almayan işveren veya işveren vekiline, bu durumda olan her işçi için ikiyüzyirmi Türk Lirası idari para cezası,
Verilir” hükümleri taşımaktadır.
İDARİ PARA CEZALARI MİKTARI DEĞİŞİR Mİ?
Ancak yıllara göre bu miktarlar her yıl yeniden düzenlenerek Resmi Gazetede yayımlanmaktadır.
Bu idari para cezaları aynı kanunun 108.maddesi gereğince Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir.
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARINDA BAŞKACA BİR CEZA VAR MIDIR?
20.03.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin Kurucu veya kurucu temsilcisinin görev, yetki ve sorumlulukları başlığı altında düzenlenmiş 31. maddesinde ” – (1) Kurucu veya kurucu temsilcisi; kurumda eğitim ortamının sağlanması, gerekli maddi imkânların hazırlanması, yeterli personelin istihdamı, araç ve gerecin temini, kurum binasının kullanılabilir duruma getirilmesi, eğitim personeli ile diğer personelin aylık ve ücretlerinin zamanında ödenmesi, sigorta ve vergi ile ilgili işlerin usulüne uygun ve zamanında yapılması gibi hususlardan birinci derecede sorumludur. (2) Müdürlük görevi bulunmayan kurucu veya kurucu temsilcisi, kurumun eğitim ve öğretimine ve bunlarla ilgili yönetim işlerine karışamaz. “
ve
14.02.2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 5580 sayılı ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI KANUNU’nun Kurum açma izninin iptali, kurumun kapatılması, devri ve nakli başlığı altında düzenlenmiş 7.maddesinin (d) bendinde yer alan :” Bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmelik ve yönergelerde belirtilen hükümlere aykırı fiillerde bulunması….hâllerinde; brüt asgari ücretin yirmi katı idari para cezası uygulanır. Bu fıkranın … (d)… bentlerindeki fiillerin tekrarı hâlinde idari para cezası miktarı beş kat artırılarak uygulanır ve bu bentlerdeki fiillerin üçüncü kez tekrarlanması hâlinde ise kurum açma izni ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir,..” hükümlerine göre;
Personelin ücretini ödemeyen kurucuya önce, ödemenin yapılmadığı zamanda geçerli olan asgari ücretin önce 5 katı, tekrarı halinde 25 katı, 3. defa ödenmemesi durumunda ise kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı iptal edilir. ” Hükümlerine göre idari para cezası verilmesi gerekir.
Ancak; MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü 08.07.2019 tarih ve 13101846 sayılı genelgesi ile, özel öğretim kurumlarında çalışıp da ücretini alamayanlar için sadece 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğini açıklamıştır.