MİLLİ EĞİTİMDE YENİ SİSTEM NELER GETİRİYOR

Milli Eğitim Bakanı Bakan Selçuk, İstanbul Borusan Asım Kocabıyık Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen “Lisede ne yaptık?” temalı Ortaöğretim Tasarım Tanıtım Toplantısı’nda, bugünün çok özel olduğunu, çünkü 2035’lerde iş hayatına atılacak gençlerin alması gereken eğitimle ilgili bir çalışmayı paylaştıklarını ifade etti.

Bunu çok önemsediklerini belirten Selçuk, “Ortaöğretim tasarımıyla ilgili çalışmayı sadece bir ders çizelgesi olarak görmek elbette mümkün değil. Bu Türkiye’nin bir gelecek projesi, bir ekonomi projesi, bir sosyal hayat projesi. Türkiye’nin dünyada, bu topraklarda, bu coğrafyada onuruyla haysiyetiyle dimdik ayakta durabilmesinin bir eğitimsel projesi.” diye konuştu.

Selçuk, 2023 eğitim vizyonunun Türkiye’nin eğitim sisteminin tamamını, bütün alt sistemleri ve birleşenleriyle beraber ele alındığı bir vizyon planı olduğuna dikkati çekti. Bu planın her bir alt sisteminin ve bileşeninin birbiriyle ilişkili ve bütünleşik olarak ele alındığını dile getiren Selçuk, şunları söyledi: “Ortaöğretim tasarımından söz ettiğimizde, okul profili değerlendirme, tasarım beceri atölyeleri, e-portfolyo, e-rehberlik ve benzeri birçok proje, mesleki eğitimde yaptığımız birçok proje aslında bu vizyonun parçaları. Bu parçaların da her birisinin birbiriyle bir bağlantısı var. Yani birbirini tamamlayıcı etkiye sahipler. Bu çok önemli. Bu çerçevede de başka önemli husus şu, yaptığımız bütün projelerin fizibilitesinin olması ve bütün ortaya çıkacak olan değerlerin ne şekilde çıkacağı, hangi ay, hangi sene nelerin yapılacağı ve bir belirsizlik ortamı olmaksızın, ülkemizin eğitim sistemi hakkında bir görüş ortaya koyma imkanımız var. Bu durum bizi büyük ölçüde rahatlatıyor. Şundan dolayı, biz bu sistemi kurarken ekip arkadaşlarımızla beraber şöyle bir karara da varmıştık. Eğitim sisteminde, sistemlerin birbiriyle bağlantısını dikkate almadan asla herhangi bir değişiklik yapılamayacak ve bu değişikliklerin zamanı, zemini, yeri özellikle dikkate alınacak. Sürekli ifade etmeye çalıştığımız bir konu var. Diyoruz ki biz acele etmiyoruz. Çünkü acele edersek mevcut çözümlerimiz, bir sonraki problemlerimiz olur. Bundan dolayı eğer kendi iş ve işlemlerimizi yürütürken, acele edersek, bilimsel metot ve teknikleri, fizibilite raporlarını dikkate almaksızın, ‘Şöyle yapsak iyi olur, böyle yapsak kötü olur’ gibi bir genellemeyle yola çıkarsak elbette bir takım sıkıntılarımız olacak.”